Ne aramıştınız?

Sayfalar
Haber ve Duyurularda
Dosya ve Görsellerde
Kültür Köşesinde
Videolarda
Akademik Kategorilerde
Akademik Yazılarda
Arama - Haber Kaynağı
Arama - Etiketler
Selçuk DOĞAN

Selçuk DOĞAN

Ankara’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan zenginleştirilmiş kitaplar üzerine tamamladı. 2011-2021 yılları arasında Yunus Emre Enstitüsünde materyal geliştirme, proje koordinatörü ve strateji geliştirme uzmanı olarak çalıştı. Enstitünün faaliyet gösterdiği Romanya, Gürcistan ve Afganistan başta olmak üzere çeşitli sürelerle 20’ye yakın ülkede görev yaptı. 2021 yılında Yozgat Bozok Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde öğretim görevlisi ve müdür yardımcısı olarak görev başladı. Çeşitli programlarda “Teknoloji Tabanlı Dil Öğretimi” seminerleri veren Doğan, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Web sitesi adresi: https://www.selcukdogan.com.tr

Değerli Araştırmacılar,

“Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Sempozyumu” 8-10 Ekim 2015 tarihleri arasında Yunus Emre Enstitüsü, Türk Dil Kurumu ve Atatürk Üniversitesinin işbirliğiyle gerçekleştirilecektir.
Yunus Emre Vakfına bağlı olarak kurulan Yunus Emre Enstitüsü, kanunun amaçlarını gerçekleştirmek üzere eğitim ve öğretim faaliyetleri ile bilimsel araştırma ve uygulamaları yürütmektedir. Enstitü, kuruluş amaçları doğrultusunda Türk kültürünün, tarihinin, dilinin ve edebiyatının daha iyi tanıtılması ve öğretilmesi amacıyla araştırmalar yapmak, farklı kurumlarla işbirliği yaparak bilimsel çalışmaları desteklemek ve ortaya çıkan sonuçları çeşitli yayınlar vasıtasıyla kamuoyuna duyurmak amacına yönelik faaliyetler yürütmektedir.

Mezkûr amaçlar doğrultusunda Türk Dil Kurumu ve Atatürk Üniversitesi ile birlikte Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine bilimsel zemin oluşturacak tematik sempozyumlar düzenlenmesi planlanmıştır. Bu çerçevede 8-10 Ekim 2015 tarihlerinde Atatürk Üniversitesinde düzenlenecek olan “Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Sempozyumu”nun teması “Türk dillilere Türkiye Türkçesi Öğretimi” olarak belirlenmiştir. Sempozyumda, Türk dillilere Türkiye Türkçesi öğretimine yönelik müfredat çalışması, Türk dillilere Türkiye Türkçesi öğretiminde karşılaşılan meseleler ve çözüm önerileri, Türk dilli öğrencilerin sosyo-kültürel sorunları ve bunun Türkiye Türkçesi öğretimine etkisi, Türk dillilere Türkiye Türkçesi öğretiminde ölçme ve değerlendirme, alfabe farklılığından mütevellit sorunlar vb. konular ele alınacaktır.
Değerli katkılarınızı bekliyoruz.

Başvuru Adresi

Nasıl oluyor da bazı insanlar çok sayıda dil konuşabiliyor?

Bazılarına bir yabancı dili öğrenmek bile zor gelir. Oysa Berlin’de Çok Dilliler Buluşması’nda çok sayıda farklı dil konuşabilen 350 insan bir araya gelmişti. Kimi en az 10 dil biliyordu, hatta 30 dil bilen biri bile vardı aralarında.

Beyin açısından ne kadar sıkıntılı bir iş olduğunu düşününce çoğu insanın dil öğrenmeyi neden zor bulduğunu anlayabiliriz. Farklı bellek sistemleri vardır ve yabancı bir dili iyi bir şekilde öğrenmek bunların hepsini kullanmayı gerektirir. Düzgün aksan için kasları iyi kullanmayı sağlayacak işlemsel belleğe, akıcı konuşmak için gereken kelimeleri ve dilbilgisini sağlayacak bildirimsel belleğe (bir dili akıcı konuşmak için 10 bin kelime bilmek gerekir) ihtiyaç vardır. Ve bunların hızlı bir şekilde hatırlanması için de “açık” ve “örtülü” bellekte programlanmış olması gerekir.

Bunamayı geciktiriyor

Fakat bütün bu zorlukların getirisi de büyüktür. En iyi beyin egzersizinin dil öğrenmek olduğu söyleniyor. Birçok araştırma çok dilli olmanın dikkat ve belleği geliştirdiğini ve bunun “zihinsel bir rezerv” yaratarak demans (bunama) başlangıcını geciktirdiğini ortaya koymuştur. Örneğin iki dilli olmanın demansı beş yıl geciktirdiğine inanılır.

Fakat yakın zamana kadar birçok nörolog yabancı bir dili akıcı konuşmak için erken yaşta öğrenmek gerektiğini ileri sürüyordu. Bu “kritik dönem hipotezi”ne göre, çocukluktaki kısa süreli bir dönemde yeni bir dilin farklılığını öğrenebiliriz ancak. Fakat diğer uzmanlar bunun abartılı bir sonuç olduğunu, yaş ilerledikçe dil öğrenme kapasitesinin hızlı bir düşüşten ziyade yavaş yavaş azaldığını belirtiyor.

Gerçekten de Berlin’deki Çok Dilliler Buluşması’na katılanların çoğu konuştukları dilleri çocuklukta değil, ileri yaşlarda öğrenmiş.

Peki nasıl oluyor da bu insanlar bu kadar dili öğreniyor? Onların çoğu dünyayı dolaştığı için bizden daha fazla motive olmuş olabilirler, ama bir şekilde biz de onlar gibi olabilir miyiz?

Buluşma’nın katılımcılarından Tim Keeley 20 dil biliyor ve çok dil öğrenmeyi etkileyen sosyal, psikolojik faktörler konusunda bir kitap yazıyor. Keeley bu işte en büyük etkenin zeka olmadığını, ancak analitik becerinin dili daha hızlı öğrenmeyi sağlayacağını söylüyor.

Yabancı dil öğrenme konusunda başka bir makale için TIKLAYIN: Hızlı dil öğrenmenin yolları

Bukalemun misali

Keeley’e göre, zekanın ötesine, kişiliğimizin derinliklerine bakmak gerekiyor. Yeni bir dil öğrenirken kendinizi yeniden keşfetmeniz, yeni bir kimlik edinmeniz gerekiyor. Yani, “bukalemun olmanız lazım” diyor.

Psikologlar uzun zamandır şunu biliyor: konuştuğumuz kelimeler kimliğimizle iç içe geçmiştir. Fransızcanın sizi romantik, İtalyancanın ise tutkulu yaptığı sözleri klişe gelebilir, ama her dil, davranışınızı etkileyen kültürel normlarla bağlantılıdır. Birçok araştırmada da çok dilli insanların konuştukları dile göre farklı davranışlar takındığı görülmüştür.

Farklı diller ayrıca yaşama dair farklı anıları hatırlatır. Örneğin Rus yazar Vladimir Nabokov otobiyografisini yazarken aynı şeyi fark etmiş. Kitabını önce İngilizce yazan yazar daha sonra onu ana dili Rusçaya çevirdiğinde yaşamına dair farklı ayrıntılar hatırladığını ve farklı bir perspektiften baktığını görmüş. Öyle farklı bir kitap ortaya çıkmış ki bu defa onu da İngilizceye çevirmiş.

Keeley aynı zamanda Japonya’da bir üniversitede çok kültürlü yönetim alanında ders veriyor. Japonca öğrenen Çinliler üzerinde yaptığı araştırmada, kendi kimliğinden sıyrılıp başkalarını kolay taklit eden, yanındaki insanlara uyacak şekilde kolay fikir değiştiren insanların yeni dili daha akıcı konuştukları sonucuna varmış.

Taklit yeteneği

Yani yanınızdakini ne kadar kolay taklit edebiliyorsanız dili de o kadar kolay öğrenirsiniz. Ayrıca takınılan bu yeni kimlik ve bununla bağlantılı oluşan bellek, farklı diller arasında bariyerler kurarak öğrendiğiniz dili anadilinizle veya diğer dillerle karıştırmamanızı da sağlar. Keeley, “İnsan zihninde her dil, kültür ve onlarla ilgili anılara ait ayrı bölümler olmalı ki diller aktif olduğu halde birbirine karışmıyor” diye açıklıyor bu durumu.

Çok dillilerden biri de Michale Levi Harris. Aktör olan Harris 10 dili ileri seviyede konuşuyor, 12 dili de orta seviyede anlıyor. New Yorklu olduğu halde Amerikan değil, İngiliz İngilizcesi aksanıyla konuşuyor. Benimle konuşurken bedeni yeni bir duruş alıyor, yeni bir kimliğe bürünüyor. Bunu bilinçli yapmadığını, konuştuğu dile göre otomatik olarak o kimliğe girdiğini söylüyor.

Herkesin yeni bir kültürel kimliğe bürünebileceğini ifade eden Harris, kelimelerin nasıl yazıldığını hiç düşünmeden konuştuğunuz kişiyi taklit etmek gerektiğini söylüyor. Kendi sesiniz size bir oyuncununki gibi abartılı gelebilir, ama bu yöntemdeki can alıcı nokta da orasıdır diyor.

Kısa ve sık tekrarlar

Bir diğer önerisi de “tuhaf” ses çıkarmayla ilgili utancınızı aşmanız. Örneğin Arapçada gırtlaktan çıkan sesler oldukça fazladır. Ama bilinçaltı olarak, konuşurken kendinize bu sesi rahat çıkarma izni verirseniz bunu başarabilirsiniz.

Fakat uzmanlar dil öğrenmeye başlarken o dili ana diliniz gibi konuşmak gibi yüksek hedefler koymanın olumsuz etkileri olduğunu, oysa asıl önemli olanın anlatılmak isteneni kolay ifade etmek olduğunu söylüyor.

Kısa ve sık tekrarların işe yaradığına inanılıyor; örneğin günde dört kez 15’er dakikalık yoğunlaşma ideal olabilir. Oturup ciddi ciddi çalışmaya zaman bulamasanız da diyalog tekrarlamak ya da o dilde bir şarkı dinlemek bile işe yarayacaktır.

Berlin’deki Buluşma’nın organizatörü Judith Meyer orada Ukraynalılarla Rusları, İsraillilerle Filistinlileri birbiriyle konuşurken gördüklerini, “yeni bir dilin gerçekten de yeni bir dünyaya açılan kapı” olduğunu söylüyor.

  • Programda toplam 14 ders bulunmaktadır.
  • Dersler uzaktan eğitim yoluyla 27 Temmuz 2015’te başlayacak 16 Ağustos 2015’te tamamlanacaktır.
  • Uygulamalı eğitimler 05 Ekim 2015'te başlayacak 09 Ekim 2015'ta tamamlanacaktır.
  • Dersler 3 hafta uzaktan eğitim (72 saat); 1 hafta AİBÜ TÖMER’de yüz yüze eğitim (25 saat) şeklinde gerçekleştirilecektir.
  • Uzaktan eğitim dersleri, çevrimiçi (online) anlatıldıktan sonra sistemde kayıtlı kalacağı için, bu dersleri tekrar tekrar dinleme/izleme şansı olacaktır.
  • Uygulamalı derslerde DEVAM ZORUNLU’dur. (1 haftalık yüz yüze uygulamalı derslerde tekrar şansı bulunmadığı için onlarda en fazla 4 saat devamsızlık yapılabilir.)
  • Geçerli bir sebepten dolayı yüz yüze derslere gelemeyenlere sonraki dönemlerde açılacak programlardan birinin uygun olan yüz yüze dersine gelme hakkı verilebilecektir.
  • Para iadesi yapılmayacaktır.
  • Yüz yüze uygulamalı dersler Abant İzzet Baysal Üniversitesi, TÖMER’ de gerçekleştirilecektir.
  • Ayrıntılı bilgi için: http://ibuzem.ibu.edu.tr/index.php/tr/sertifika-programlari/ydto-kurs-programi
Perşembe, 04 Haziran 2015 08:12

Birden Fazla Dil Bilenler Şanslı

ABD’li bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre en az iki dil bilen çocuklar daha iyi empati kuruyor. Bilim insanları, 4-6 yaş grubundaki çocukların önüne küçük, orta büyüklükte ve büyük olmak üzere 3 oyuncak araba koydu. Çocukların karşısındaki gözlemcinin en küçük arabayı görmemesi sağlandı.

Gözlemci, çocuklardan en küçük arabayı hareket ettirmesini istedi. En az 2 dil konuşan çocukların yüzde 75'i gözlemcinin en küçük arabayı göremediğini anladı ve empati kurarak orta büyüklükteki arabayı hareket ettirdi. Tek dil bilenlerin ise yüzde 50'si bunu yapabildi.

Soyut düşünme becerileri daha fazla

Bilim adamları, çok dil konuşan ortamda yetişen çocukların, başkalarının bakış açısını tek dil bilen çocuklara göre daha kolay algıladığı sonucuna vardı. Ayrıca bu çocukların, sorunları çözme, hızlı karar verme ve soyut düşünme becerisinin daha fazla olduğu tespit edildi.

Daha önce yapılan araştırmalarda, çok dil bilmenin beynin gelişmesini sağladığını ortaya koymuştu.

Araştırmanın sonuçları, "The Economist" dergisinde yayımlandı.

AA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan Memleketim Portalı, portal yurtdışında yaşayan vatandaşlar arasında iletişim ağı oluşturmayı amaçlıyor.

Dışişleri Bakanlığı eşgüdümünde, farklı bakanlıkların içerik katkılarıyla oluşturulan portalla, uzaktan öğrenim, elektronik kütüphanede kitap, dergi, haber ve güncel içerikli videolara ulaşmanın yanı sıra, çevrelerinde düzenlenen sosyal ve kültürel etkinliklerden haberdar olması da mümkün olacak. 

Konsolosluk işlemleriyle ilgili bilgi almak isteyen vatandaşların da yararlanabileceği portal sayesinde, yurtdışında yaşayan aileler, memleketim çağrı merkezi üzerinden aile danışmanlarına ulaşarak 7/24 hizmet alabilecek.  

Türk bakkalı

 Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan Memleketim Portalı, Türkiye'ye özgü ürünleri özleyen aileler için alışveriş imkanı da sağlıyor. Türk Bakkalı adı verilen alışveriş bölümünde, yöresel ürünlerden kitaplara ve hediyelik eşyalara kadar birçok ürünü internet üzerinden satın alabilecek. 

Portalın, Milli Eğitim Bakanlığının işbirliğiyle hayata geçirdiği e-okul bölümü, Türkçede sıkıntılar yaşayan gençlerin bu problemini ortadan kaldırmayı hedefliyor. Aynı bölümde, kullanıcıya ödüllü sorular yöneltilecek. 

Yurtdışındaki gençler ile Türkiye'deki gençlerin kaynaşması amacıyla oluşturulan gençlik köprüsü bölümünde de gerek Türkçe'nin kullanılması gerekse Türk kültürünün kaynaşması amacıyla gurbetçi gençler gençlik kamplarına katılabilecek.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen kamplar için bu sene bin civarında kontenjan tahsisi yapıldı, bu sayı gittikçe artacak. Kampa katılım için başvurular 31 Mayıs'a kadar devam edecek.

Memleketim Portalı, yurtdışında yaşayan gençler için Türkiye'deki şirketlerde staj imkanı da sunuyor.

Portalın mobil uygulamasının da kısa süre içinde devreye girmesiyle mümkün olan her türlü platformdan ulaşılabilir bir yapıya kavuşacak. 

"www.memleketim.gov.tr" adresli sitede, Türkiye'yi ya da yurtdışındaki vatandaşlarla ilgili her türlü güncel bilgiye yer veriliyor. 

Afganistan'da "Türkçe ile Türkiye'yi tanıyorum" yarışması- TİKA'nın Kabil'de düzenlediği "Türkçe ile Türkiye'yi tanıyorum" yarışmasına yüzün üzerinde kişi katıldı Afganistan'ın başkenti Kabil'de Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından "Türkçe ile Türkiye'yi tanıyorum" yarışması düzenlendi.

Kabil Üniversitesi Dil ve EdebiyatFakültesi'nin Türkçe bölümünde yapılan yarışmada öğrencilere Türkiye ile ilgili sorular yöneltildi. Yüzün üzerinde öğrencinin katıldığı yarışmanın ardından düzenlenen törende, dereceye giren ilk 10 öğrenciye ödül verildi.TİKA Kabil Koordinatörü Süleyman Şahin, törenden sonra yaptığı açıklamada, Afganistan'ın tüm dünyada terör olaylarıyla anıldığını belirterek bu etkinlikle ülkenin güzel taraflarını göstermeye çalıştıklarını söyledi. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün 'Türkçe ile Türkiye'yi tanıyorum' yarışmasında öğrencilere 50 soru sorduk. Bildikleri Türkçe ile Türkiye'yi ne kadar tanıdıklarını ölçmeye çalıştık, çok da iyi sonuçlar elde ettik. Dereceye giren öğrencilere TİKA'nın küçük bir miktar harçlık olarak hediyesi de oldu. "Kabil Üniversitesi Rektörü Habibullah Habib de TİKA'nın düzenlediği kültürel faaliyetlerin Afgan öğrencileri için büyük önem taşıdığına işaret ederek Türkiye'nin yardımlarının çok etkili olduğunu vurguladı.Yarışmada birinci olan Sultan Mahmudi, çok çalıştığını ifade ederek TİKA'ya teşekkür etti.

Bu sene Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen 60. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye yer almıyor. Ancak gözümüz kulağımız soydaş ülke Azerbaycan’da... “O Ses Türkiye” birincisi Elnur Hüseynov, bu akşam yapılacak yarı finalde “Hour of The Wolf” şarkısıyla Azerbaycan’ı temsil edecek.

“O Ses Türkiye”de birinci seçilmenden hemen sonra Azerbaycan’ı Eurovision’da temsil etmen için teklif geldi. Neler düşündün?
- Çok hızlı oldu gerçekten. Bir yarışmadan yeni çıkmıştım ve bir başka yarışmaya katılmam isteniyordu. Sonuçta her iki proje de küçük çaplı işler değil. Dolayısıyla çok heyecan vericiydi. 

Gerçi 2008’de de ülkeni Eurovision’da temsil etmiş, sekizinci olmuştun. Türkiye’deki başarının ardından mı “Elnur bir kez daha yarışsın” dediler sence?
- Belki de. “O Ses Türkiye”deki performansım ve aldığım dereceden etkilenmiş olabilirler tabii...

TÜRKÇE KONUŞMAYI “MUHTEŞEM YÜZYIL”  İZLEYEREK ÖĞRENDİM

Türkçen nasıl peki?
- Gittikçe iyileşiyor. Sonuçta bir yıl önce hiç Türkçe bilmiyordum. Konuşmayı “Muhteşem Yüzyıl”ı izleyerek öğrendim. Şimdi gittikçe daha iyi oluyor. 

Kaç dil biliyorsun peki?
- Azerice, Türkçe, İngilizce, Rusça, biraz da Polonyaca... Ama Türkçe pop şarkıdan ziyade türkü okuyabilmeyi istiyorum. Ebru’dan (Gündeş) bu işin tekniğini bana öğretmesini isteyeceğim.  

Bülent Ecevit Üniversitesi TÖMER Karamanoğlu Mehmet Bey Türkçe Konuşma Yarışması düzenliyor. 01-02 Haziran 2015 tarihlerinde yapılacak program Türkçe sevdalısı Karamanoğlu Mehmet Bey adına düzenleniyor.

 

Ayrıntılı bilgiye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

http://tomerleryarisiyor.beun.edu.tr/

30 Mayıs 2015 Türkçe Yeterlik Sınavı İlanı

 30.05.2015 tarihinde  yurt dışında Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde, Ankara'da Yunus Emre Enstitüsünde  Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) yapılacaktır. 

Uluslararası ölçekte gerçekleştirilecek sınava Türkçe öğrenen ya da Türkçe seviyesini ölçmek isteyen herkes katılabilir. Adaylara başarılı olmaları durumunda 2 yıl geçerli Türkçe Yeterlik Belgesi verilecektir.

 

Başvuru Tarihleri: 20.04.2015 –26.05.2015

Sınav Tarihi: 30.05.2015

Başvuru Merkezleri: Yunus Emre Enstitüsü ve Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri

Not: Sınava girmek isteyen adayların Ankara'da Yunus Emre Enstitüsüne, yurt dışında Yunus Emre Enstitüsü Türk Kültür Merkezlerine şahsen başvurmaları gerekiyor. 

Başvuru için gerekli belgeler:

1. Kimlik/pasaport fotokopisi

2. Bir adet vesikalık fotoğraf

Türkiye Cumhuriyeti’nin kültürel diplomasisinin temel taşlarından Yunus Emre Enstitüsü, yurtdışındaki merkezlerinde Türkçe eğitimi alan öğrencilerini Türkiye’ye getiriyor. 30 ülkedeki Yunus Emre Enstitüsü merkezlerinde öğrenim gören ya da Türkçe Yeterlilik Sınavı’nda başarılı olanlar arasında seçilecek toplam 300 öğrenci Türkiye’de ağırlanacak. 13 ayrı şehre dağıtılacak öğrenciler, geldikleri ülkeler ve Türkiye arasında kültür köprüsü olacaklar. Bulundukları şehirlerde kültür sanat etkinliklerine katılacak öğrenciler, öğrendikleri Türkçeyi uygulamalı olarak geliştirme fırsatı bulacaklar. Öğrenciler, dil öğrenimlerine üniversiteler bünyesindeki Türkçe Öğretimi, Uygulama ve Araştırma Merkezlerinde (TÖMER) devam edecek, ayrıca bulundukları kenti tanıyacaklar, tarihi, kültürel ve sanatsal değerlerini öğrenecekler, doğa güzelliklerini tanımak için gezilerde yer alacaklar.

 Bu yıl altıncısı düzenlenecek olan Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Yaz Okulu’na yurt dışındaki Türk Kültür Merkezleri'nde Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler arasından seçilen 300 öğrenci katılacak. Öğrenciler farklı şehirlerdeki Türkçe Öğretim Merkezlerinde hem eğitim alacak hem debulundukları şehrin ve yörenin kültürü ve doğa güzelliklerini tanıma amaçlı gezi programlarına da katılacaklar; gidilen yerlerde düğün, festival ve el sanatları yapımı gibi etkinliklere katılarak kültürümüzü yaşayarak öğrenme fırsatı da bulacaklar.

Ailemize siz de katılın!

Bilgilerinizin 3. şahıslarla paylaşılmayacağını taahhüt ederiz.
Sitede bulunan hiçbir içerik Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneğine ait değildir. Bütün içeriklerin sorumluluğu paylaşan ziyaretçilerimize aittir. Sitemizin, paylaşılan içeriklerin içeriğinde bulunan hiçbir bilgiden sorumlu tutulamaz. Sitemizde içerik paylaşanlar, paylaştıkları içeriklerin içerisinde bulunan her türlü materyalin telif haklarının kendilerine ait olduğunu beyan etmiş sayılırlar. İçeriklerle ilgili bütün sorumluluk içerik sahiplerine aittir. Bu durumlardan Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneği ile sitemiz görevlileri sorumlu değildir. Sitemizdeki içeriklerin herhangi birisi size ait bir telif hakkını ihlal ettiğini düşünüyorsanız bunu [email protected] adresinden bize bildirebilirsiniz.