Ne aramıştınız?

Sayfalar
Haber ve Duyurularda
Dosya ve Görsellerde
Kültür Köşesinde
Videolarda
Akademik Kategorilerde
Akademik Yazılarda
Arama - Haber Kaynağı
Arama - Etiketler

Ögeler etikete göre görüntüleniyor: Atasözü ve Deyimlerle Türkçe Öğretimi

ÖZET

Dillerin kullanılmasında deyimlerin ve atasözlerin yeri çok önemlidir. Harflerin birleşmesiyle kelimeler; kelimelerin birleşmesi ile de oluşan cümlelerin içinde bir de kalıp sözler vardır ki, kullanılmasıyla dilin zenginliğini, anlatım gücünü gösterir. Konuşmalarını sık sık deyimlerle süsleyenler; ihtar ve dikkat çekmelerde ise atasözlerini kullananlarda ifade zenginliği görülmektedir.

Bu milletin; bölgesinde ve çevresinde çağlar boyunca medeniyetlere beşiklik etmesi, çağ açıp kapatması kültürel değerlerinin zenginliğindendir. Edebiyatta, sanatta kendine has değerler oluşturan, yasam tarzı örnek alınan bu milletin dili çok zengindir.

Deyimler ve atasözleri milletlerin hafızasını, yasam mücadelesindeki tecrübe birikimini, zenginliğini gösterir. Asırlarca nakış nakış islenen bu bilgi birikimi, çok değerlidir. Bu paha biçilmez hazinenin korunması, sonraki nesillere öğretilmesinde özen gösterilmelidir.

Kalıplaşmış bu sözlerin yabancılara öğretilmesi de ana dili öğretiminden farklı olmaktadır. Bu alanda yapılan yayınlar ve verilen dersler gözlenerek neticede üzerinde çok çalışılması gereken bir saha olduğu görülmüştür. Yabancılara öğretilmesinde kullanılacak yöntemler, teknikler ve öncelik sıralaması üzerinde çalışılmıştır.

Türkçe öğretiminde temel, orta ve ileri seviyelere göre kalıplaşmış sözlerin nasıl, ne kadar ve hangilerinin öğretilmesi gerektiği, örneklerle açıklanmıştır.

ÖN SÖZ

Türk tarihinde telli çalgıların, ney taksimlerinin yapıldığı mekânlarda, hoş sohbetlerde halk edebiyatı ürünlerinden istifade daha fazla oluyordu. İnsanlar bir araya toplanabiliyorlardı. Günümüzde ekonomik kaygılar, internet ortamı gibi etkenlerle insanlar daha da yalnızlığa itilmiştir. Aileler küçülmüş, çocuklar anne ve babasından başkasını görmez olmuştur. Eskiden çocuklar, geceleri kahramanlık, yiğitlik destanlarını duyarak uyur; gündüzleri de, dede ve ninelerin terbiyeleri ile büyürdü.

Halk edebiyatı ürünlerinden iyi bir şekilde istifade için kulak doygunluğu çok önemlidir. Bunun için de muhit önemlidir. Çevresinde edebiyatçılar bulunan bir birey mutlaka etkilenecektir. Sık sık veya haftalık kitap okuma seanslarının yapıldığı bir ortamda bulunan kişide bilgi kültür birikimi daha fazla olacaktır. Bu bağlamda ülkemize gelen yabancılar da kültürümüzün zenginliğine vurulur Türk asığı olarak ayrılırdı bu topraklardan. Günümüzde edebiyat ürünlerimizin çelimsiz, ilgisiz olmasından insanların gönlüne hitap edecek, gönüllerini besleyecek kaynaklardan yoksun olduklarından insani ilişkiler tarzanca hal ve hareketlerin ötesine geçmemektedir. Dolayısıyla nükteli sözler, bilgece sözler yaygın değildir.

Türkçenin yabancılara öğretilmesinin tarihi başlangıcı 11. yüzyıla, Kaşgarlı Mahmut’a kadar indirilebilir. Kaşgarlı Mahmut, “Divanı Lügatit Türk” adlı eserinde Araplara Türkçenin öğretilmesi konusunda bilgi vermektedir. Dil ile birlikte kültürün de verildiği eserde Türkçenin inceliklerine değinilmiştir.

Türkçenin yabancılara öğretilmesinin en yoğun öğretildiği dönem Kıpçak Türkçesi dönemidir. Mısır'a yerleşen Kıpçaklar zamanla idareyi ele geçirmesiyle Türkçe daha da önem kazanmıştır. Memlükler’in en önemli hükümdarı olan Sultan Baybars, Kırım doğumludur. 

Cumhuriyet Devrine gelindiğinde ise 1990 yılında Sovyetlerin dağılımı neticesinde Orta Asya ülkelerine, sonra da bütün dünyaya yayılan Türk okullarının öncülüğünde Türkçe öğrenimi artmıştır. Aynı zamanda Türkiye’nin son dönemde ekonomik ve siyası istikrarı neticesinde Türkçe öğrenmek isteyen yabancıların sayısı büyük ivme kazanmıştır. Cumhuriyet dönemi dikkate alındığında Türk Tarihi boyunca yabancılara öğretilmesinin en yoğun olduğu dönem denebilir. Diğer diller arasında da Türkçe, önümüzdeki yıllarda en fazla öğrenilen dil olacağı düşünülmektedir.

Bu çalışmamızda atasözlerinin tanımları, özellikleri üzerinde teferruatlı durmayacağız. Bizim çalışmamız atasözlerini ve deyimleri anlatmak değildir. Bizim yegâne hedefimiz yabancılara hangi atasözlerini ve nasıl öğretileceği hususudur. Bu yüzden atasözlerinde ve deyimlerde yasayan/yasamayan, genel/yöresel, anlamları itibariyle birbirleriyle çelişenler gibi ayrıntılara girmeyeceğiz. Biçim ve kavram özellikleri üzerinde durmayacağız.

Edebiyatı, sanatı ve kültürel değerleriyle tarihin her devrinde ilgi odağı olan bir milletin dil hazinesi de zengin olacaktır. Türk Dilinde bulunan bu zengin elementlerin basında da deyimler ve atasözleri gelmektedir. Deyimler ve atasözleri dillerin sanat göstergesi olduğundan, bunların öğretimine özen gösterilmesi gerekmektedir.

Her biri milyonlarca insanın kullanımıyla nakış nakış islediği deyimlerimizin yabancılara öğretilmesi üzerinde duracağız. Özellikle konuşma dilinde sık sık kullandığımız deyimlerimizi ele alacağız. Elbette kelimelerin birinci anlamının dışında birçok anlama gelen ve soyut kavramlar olduğu için deyimlerin öğretimi normal kelime öğretiminden farklı olması gerekmektedir. Günümüzün modern dillerinin öğretiminde uygulanan yöntem ve teknikler de göz önünde bulundurularak, temel seviye ve orta seviyede öncelikli verilmesi gereken deyimler ele alınarak, bunların öğretiminde uygulanması gereken yöntem ve teknikler üzerinde durulacaktır.

 

 
Dosyayı, aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklyarak CTRL+S tuşlarına basarak indirebilirsiniz.
 
Yayınlandığı Kategori Tezler
ÖN SÖZ
 
Gelişen dünyada her geçen gün yabancı dil öğreniminin ve öğretiminin önemi artmaktadır. Değişen politik, ekonomik, kültürel şartlar bağlamında Türkçenin yabancı dil olarak öğrenilmesinin ve öğretilmesinin de önemi son otuz yıl içinde daha da artmış; bu alanda 
yapılan çalışmalar yeni yabancı dil öğretim yaklaşımları, yöntemleri, teknikleri, materyalleri doğrultusunda çeşitlenmiştir. Her türlü araştırmaya, öneriye büyük gerekliliğin olduğu yabancılara Türkçenin öğretimi alanında araştırmamızın ufak da olsa bir katkısının olabileceğini düşünmek araştırmacı olarak bizi onurlandırır. 
 
Araştırmamız sırasında yardım ve önerilerini benden esirgemeyen tez danışmanım Doç.Dr. Fatma Açık’a, birikimlerini ve kitaplığını benimle paylaşan Yrd.Doç.Dr. Erol Barın’a, sözlük taramasında bana yardımcı olan Eskişehir Tayfur Bayar Lisesi öğrencilerine, manevî destekleriyle bana güç veren eşime, aileme ve her şeyden önemlisi beraber geçireceğimiz zamandan yaşına göre çok büyük fedakârlık yapan oğlum Tuna’ya teşekkürü bir borç bilirim.
 
ÖZET
 
Bu araştırmada gelişen dünyada önemi daha da artan yabancılara Türkçe öğretimi alanında dilin önemli anlatım olanaklarından kabul edilen ve o dili konuşan toplumun kültürel değerlerini yansıtan, kuşaklar arasında kültür aktarımı sağlayan deyim ve atasözlerinin öğretim sürecine niçin, nasıl, ne kadar yer alması gerektiğinin bir takım dayanak ve örneklerle açıklanması amaçlanmıştır.
 
Bu bağlamda, insanların hangi nedenlerle yabancı dil öğrendikleri sorgulanmış; tarihsel süreçte ve günümüz şartlarında deyim ve atasözlerinden dil öğretiminde yararlanma zorunluluğu ortaya konulmuştur. Tarihsel süreçte yabancılara Türkçe öğretimi alanında yapılan çalışmalar; yabancı dil öğretiminin temel, genel ilkeleri; yabancı dil öğretim yöntem ve teknikleri; yabancı dil öğretiminde kullanılan görsel ve işitsel materyaller araştırmanın temel amacı doğrultusunda irdelenmiştir. Yine araştırmanın temel amacı doğrultusunda Avrupa Dil Gelişim Dosyası’nın, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Türkçesi Öğretim Programı’nın deyim ve atasözlerinin öğretimine yaklaşımı irdelenmiş; günümüzde yabancılara Türkçe öğretiminde yaygın olarak kullanılan ve örneklem olarak seçilen kitaplar deyim-atasözü varlığı, bunların öğretimine yaklaşımı bakımından değerlendirilmiştir.
 
Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılabilecek deyim ve atasözlerinin belirlenmesinde bir ölçüt oluşturması bakımından örneklem olarak seçilen 6, 7, 8. sınıf Türkçe ders ve çalışma kitapları da atasözleri ve deyim varlığı açısından değerlendirilmiş; elde edilen bulgular yabancılara Türkçe öğretimi alanına aktarılmıştır.
 
Yapılan çalışmalar sonucunda yabancılara Türkçe öğretiminde atasözü ve deyimlerin kültür aktarımının sağlıklı yapılabilmesi bakımından da öğretim sürecine mutlaka alınması gerektiği kanıtlanmış; bazı örnek uygulamalarla da bu alanda çalışanlara araştırmanın kaynak olması sağlanmıştır.
 
ANAHTAR KELİMELER: Yabancılara Türkçe Öğretimi, Yabancı Dil Öğretimi, Atasözleri, Deyimler, Avrupa Dil Gelişim Dosyası, Kültür Aktarımı
 
Dosyayı, aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklyarak CTRL+S tuşlarına basarak indirebilirsiniz.
 
Yayınlandığı Kategori Tezler

Ailemize siz de katılın!

Bilgilerinizin 3. şahıslarla paylaşılmayacağını taahhüt ederiz.
Sitede bulunan hiçbir içerik Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneğine ait değildir. Bütün içeriklerin sorumluluğu paylaşan ziyaretçilerimize aittir. Sitemizin, paylaşılan içeriklerin içeriğinde bulunan hiçbir bilgiden sorumlu tutulamaz. Sitemizde içerik paylaşanlar, paylaştıkları içeriklerin içerisinde bulunan her türlü materyalin telif haklarının kendilerine ait olduğunu beyan etmiş sayılırlar. İçeriklerle ilgili bütün sorumluluk içerik sahiplerine aittir. Bu durumlardan Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneği ile sitemiz görevlileri sorumlu değildir. Sitemizdeki içeriklerin herhangi birisi size ait bir telif hakkını ihlal ettiğini düşünüyorsanız bunu [email protected] adresinden bize bildirebilirsiniz.